yeteneklerini/nelere muktedir olduğunu göstermek.
Many different problems put the new Prime Minister through his paces in the first months of his term: İktidara gelişinin ilk aylarında karşılaştığı çeşitli sorunlar yeni Başbakanın yeteneklerinin göstermesine vesile oldu.
bir iş anlaşmasını başarıya ulaştırmak
Fiil
(telefon) hemen bağlamak
Fiil
birşey için gerekli prosedürleri yerine getirmek
Fiil
feleğin çemberinden geçmek, çetin hayat tecrübesi geçirmek.
bir mahkûmu itirafa zorlamak için cebri tedbirlere başvurmak
Fiil
bir sözcüğün üzerini çizerek silmek
Fiil
örnekleri bir dizi teste tabi tutmak
Fiil
(telefon) birini bağlamak
Fiil
birini tepeden tırnağa incelemek
Fiil
birini sınavdan geçirmek
Fiil
birini sınava sokmak
Fiil
(birinin) yeteneklerini/kabiliyetlerini denemek/sınamak, kabiliyetini göstermesine meydan vermek.
show one's paces: yeteneklerini/hünerlerini göstermek.
birine hoş olmayan bir şeyi yaptırmak
Fiil
birine zor anlar yaşatmak
Fiil
birine birşey yaptırmak
Fiil
birini birşeye tabi tutmak
Fiil
birisini büyük müşkülâta maruz bırakmak, anasından emdiğini burnundan getirmek.
birine cehennem hayatı yaşatmak
Fiil
birini çetin bir eğitime tabi tutmak
Fiil
birini zor bir işe koşmak
Fiil
birini üniversitede okutmak
Fiil
birinin üniversite masraflarını üstlenmek
Fiil
birini birine bağlamak
Fiil
biriyle birini görüştürmek
Fiil
biriyle birinin telefonda görüşmesini sağlamak
Fiil
telefonla birini birine bağlamak
Fiil